Bu, uzun süren bir sapmanın sonuçlanmasıdır. İtalya savunmasının yeni Beyaz Kitabı savaş seçeneğini içeriyor. İtalyan Anayasası, diğer halkların özgürlüğüne zarar verme aracı ve uluslararası anlaşmazlıkların çözüm yöntemi olarak savaşı reddederken, egemen sınıf NATO’ya ve ABD’ye olan bağlılığını sürdürmektedir. Bütün bunlar Beyaz Saray’a bir anti- emperyalistin girdiği sırada yaşanmaktadır.
Medyaların ışıkları, « yeniden barışı sağlayan » askeri görevlere övgüler düzen İtalya Savunma Bakanı Roberta Pinotti’nin arzı endam ettiği Sanremo’ya (Şarkı Festivali) yönelmişken, Bakanlar Kurulu 10 Şubat’ta, Bakan Pinotti’nin imzasıyla sunulan ve hükümete « silahlı kuvvetlerin harekat modelinin gözden geçirilmesi » görevini veren, Uluslararası Güvenlik ve Savunma için Beyaz Kitap’ın uygulanmasına olanak sağlayacak olan yasa tasarısını kabul etti. Bu gözden geçirme, İtalya’nın kendi Anayasasını ihlal ederek 1991’den beri katıldığı savaşlarda yaptıklarının « geliştirilmesi » anlamında olacaktır.
25 yıl boyunca, onu hiçbir zaman olduğu gibi tartışmayan, kısmen tamamen rıza gösteren ya da tepkisiz kalan bir parlamentonun suç ortaklığında, hükümetler arasında elden ele dolaşan kitap, şimdi devletin yasası haline gelmek üzere. Bu, sessiz sedasız yaşanmakta olan bir açık hükümet darbesidir.
Silahlı Kuvvetlere, Anayasa’yı tamamen ayaklar altına alan dört görev yüklenmektedir. 52nci Madde tarafından düzenlenen vatan savunması birinci görevde « ülkenin yaşamsal çıkarlarının » savunulması olarak yeniden formüle ediliyor. İkinci görevde ise: « Ülkenin yaşamsal ya da stratejik çıkarlarının himayesi için Atlantik İttifakının ortak savunmasına ve Akdeniz’deki sorunlu bölgelerde istikrarın sağlanmasına katkıdır ». 11nci Madde tarafından düzenlenen, diğer halkların özgürlüğüne zarar verme aracı ve uluslararası anlaşmazlıkların çözüm yöntemi olarak savaşın reddedilmesinin yerini, üçüncü görevde « uluslararası barış ve adaletin güvence altına alınması için, krizlerin öncelikli müdahale alanları dışında yönetilmesi » alıyor.
Beyaz Kitap böylece, Akdeniz’e kıyısı olan bölgelerde –Kuzey Afrika, Ortadoğu, Balkanlar- kendi ekonomik ve stratejik çıkarlarını desteklemek için ve bu alanlar dışında ise ABD komutası altındaki NATO’nun temsil ettiği Batı çıkarlarının tehdit altında olduğu dünyanın her yerinde askeri olarak müdahale etme hakkına sahip bir güç olarak yeniden yapılanan İtalyan Cumhuriyetinin anayasal temellerini yok ediyor.
2016 yılında yürürlüğe giren çerçeve yasa bütün bunlara imkan vermektedir: finansmanları için, Ekonomi ve Maliye Bakanlığı nezdinde özel bir fon oluşturarak, yurtdışında yürütülen askeri görevleri kurumlaştırmaktadır. Sonuncu ve dördüncü görev olarak, Silahlı Kuvvetlere içişleri alanında, « olağanüstü gerekliliklerde ve acil durumlarda spesifik ödevler » ile birlikte « özgür kurumların koruması » emanet edilmektedir. Bu, otoriter önlemlere ve yıkıcı stratejilere açık, muğlak bir ifadedir.
Yeni model, Savunma Bakanlığına bağlı genelkurmay başkanının gücünü teknik ve idari anlamda bir hayli arttırmakta ve aynı zamanda silahlı kuvvetlerin kapısını, Savunma Bakanlığının teknik ve idari alanının sorumlusu Müsteşarın ve Ulusal Silahlanma Müdürünün baskılarına açık « özel sektörden gelen yöneticilere » açmaktadır. Bu kilit baskılar, silah sanayinin güçlü şirketlerinin yönetici görevler üstlenerek silahlı kuvvetlere girme ve savaşla bağlantılı çıkarlarına göre yönlendirme imkanı verecektir.
Silah sanayi Beyaz Kitap’ta, « nitelikli istihdam » yaratarak, « ihracat yoluyla ticaret dengesinin yeniden dengelenmesine ve yüksek ücretli sektörlerde ulusal sanayi ürünlerinin tanıtımına hizmet ettiği» için « ulusal üretim sisteminin sacayağı » olarak tanımlanmaktadır.
Şimdi geriye sadece, bir zamanlar demokratik olan Cumhuriyetimizin artık savaş sanayinin emeği üzerine kurulduğunu belirterek Anayasa’nın 1nci Maddesini yeniden yazmak kalıyor.
İtalyan Cumhuriyeti Anayasası (1947)
1nci Madde: İtalya emek üzerine kurulu bir demokratik Cumhuriyettir. Egemenlik, Anayasanın belirlediği şekil ve sınırlar dahilinde onu uygulayan halkındır.
11nci Madde: İtalya diğer halkların özgürlüğüne zarar verme aracı ve uluslararası anlaşmazlıkların çözüm yöntemi olarak savaşı reddetmektedir; diğer devletlerle karşılıklılık esası koşulları altında, uluslar arasında barış ve adaleti güvence altına alan bir düzen için gerekli olan egemenlik sınırlamalarını kabul etmektedir; bu amaca hizmet eden uluslararası kurumlara yardım etmekte ve desteklemektedir.
52nci Madde: Anayurdun savunması yurttaşların kutsal ödevidir. Askerlik hizmeti, yasayla belirlenen sınır ve standartlara göre zorunludur. Bu görevin yerine getirilmesi ne yurttaşın çalışma durumuna, ne de siyasal haklarını kullanmasına engel olamaz. Silahlı Kuvvetlerin örgütlenmesi, Cumhuriyetin demokratik ruhuna uygundur.
Bizimle iletişimde kalınız
Bizi sosyal ağlardan takip ediniz
Subscribe to weekly newsletter