NATO üyesi devletlerin yabancı ülkeleri askeri olarak işgal etmek için her zaman iyi gerekçeleri olmuştur. Bunu hep onlara « destek olmak » için yaparlar. İtalya da bu kuralı bozmamaktadır. Baltık Denizinden Afrika’ya hemen her yerde askeri olarak varlık göstermektedir.
Milano’ya onlarca dakika uçuş mesafesinde, Zürih havalimanında konuşlu Rus Sukhoï avcı uçakları İsviçre’yi İtalyan saldırganlığından koruma gerekçesiyle İtalyan sınırında devriye uçuşu yapsalar ne olurdu? Roma’da parlamento, çoğunluğuyla hemen diplomatik ve askeri karşı önlemler alınması talebiyle ayağa kalkardı. Oysa yine aynı parlamento buna karşın NATO’nun Sen Petersburg’a on dakika uçuş mesafesinde olan Estonya’nın Amari üssünde Eurofighter Typhoon tipi 8 İtalyan avcı uçağının, Baltık ülkelerini « Rus saldırganlığından » koruma gerekçesiyle Rusya sınırında devriye uçuşları yapmak üzere konuşlandırılması kararını sessizce kabul etti. ABD komutası altındaki NATO’nun Avrupa’da Rusya’ya karşı askeri gerginliğin tırmanışını meşrulaştıran bir Fake news’tur bu.
Ocak ayından Eylül’e kadar, 250 personelle birlikte Estonya’da 8 avcı bombardıman uçağını konuşlandırmak için 12,5 milyon Euro harcıyoruz (İtalya kamu gelirlerinden gelen parayla). Buna harekat giderlerini de eklememiz gerekiyor: bir Eurofighter’in bir saatlik uçuşu 40 000 Euro’ya mal oluyor ki bu bir emekçinin yıllık brüt maaşıyla eşdeğerdir.
Sözünü ettiğimiz, İtalya’nın 22 ülkede katıldığı 33 uluslararası askeri görevden sadece birisidir. Uzun süreden beri Balkanlar, Lübnan ve Afganistan’da yürütülenlere, hükümetin ihtiyatla altını çizdiği üzere, « ulusal güvenlik ve savunma gerekliliklerine göre öncelikli stratejik çıkar bölgesi olarak değerlendirilen bir coğrafi saha olan Afrika’da yoğunlaşmakta » olan yeni görevler de eklenmektedir.
İtalya’nın katılımıyla 2011’de NATO tarafından yürütülen savaşla kaosa sürüklenen Libya’da, günümüz İtalya’sı « ülkenin barış ve istikrara kavuşması ve yasadışı göçün denetiminin ve baskı altına alınmasının güçlendirilmesi için hareket eden yetkilileri desteklemektedir ». 400 asker ve 130 aracın katılımıyla gerçekleştirilen harekat, göreve katılan her bir unsur için öngörülen aylık 5 000 Euro görev tazminatı da dahil yıllık 50 milyon Euro’luk bir harcama gerektirmektedir.
İtalya 2018’de, Mali, Burkina Faso, Benin, Moritanya, Çad, Nijerya ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ni (İtalya’nın aynı zamanda AB’nin bir « destek » görevine katıldığı) de içine alan « bölgenin istikrarı için Avrupa ve ABD’nin ortak çabası kapsamında », hükümetin « güvenlik güçlerine » destek vermek üzere oluşturulan Tunus’taki görev gücüne katılmaktadır. Bu bölge, halen Çin’in bölgede giderek artan ekonomik varlığıyla Pazar tekeli tehlikeye düşen, ABD’li ve Avrupalı çokuluslu şirketler tarafından işletilen petrol, doğalgaz, uranyum, koltan, altın, elmas, manganez, fosfat ve diğer stratejik hammaddeler açısından en zengin bölgelerden biridir. Bu nedenle İtalya’nın katkıda bulunduğu bölgenin askeri « istikrarı » önem kazanmaktadır.
Bütün bunlara İtalya’nın 10 Ocak’ta kararlaştırdığı katkı da eklenmektedir: dünyanın herhangi bir bölgesine hızla yansıtılabilme yeteneğine sahip OTAN Response Force’un kara bileşeninin komutası. Bu güç, İtalya’nın « kılavuz ülke » olduğu Solbiate Olona (Varese’nin ilçesi) çokuluslu komutanlığının emrindedir. Ancak Savunma Bakanlığının da altını çizdiği gibi bu komutanlık, hala ABD başkanı tarafından atanan « Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanlığına bağlıdır ». İtalya her ne kadar « kılavuz ülke » olsa da hala Pentagon’un komuta zincirine tabidir.
Bizimle iletişimde kalınız
Bizi sosyal ağlardan takip ediniz
Subscribe to weekly newsletter