Küresel askeri harcamalar –SİPRİ’nin 29 Nisan tarihli tahminlerine göre [1]–, 1998’e göre gerçek anlamda % 76 oranında bir artışla, 2018 yılında 1 800 miyar doları aştı. Bu tahmine göre, dünyada her dakika silah ve ordular için yaklaşık 3,5 milyon dolar harcanmaktadır.

İlk sırayı, 2018 yılında 649 milyar ile ABD almaktadır. Bu tutar, yurtdışındaki savaş operasyonlarını içeren sadece Pentagon bütçesini temsil etmektedir, ama ABD’nin bütün askeri harcamalarını değil. Buna askeri nitelikli başka kalemler de eklenmektedir. Emekli askerlerle ilgili Gaziler Bakanlığı, 2018 yılında 180 milyar dolar bütçeye sahipti.

17 ajanstan (en tanınmışı CİA olan) oluşan İstihbarat Topluluğu, gizli operasyonlar için yapılan gerçek harcamaların görünen yüzü olan, 81,5 milyar dolarlık bir bütçe açıklamaktadır.

Anayurt Güvenliği Bakanlığı, özellikle « gizli servislerle birlikte mali altyapımızı ve üst düzey yöneticilerimizi korumak » için, 2018 yılında 70 milyar harcamıştır.

Enerji Bakanlığı, nükleer silahların bakımı ve modernizasyonu için, bütçesinin yarısına karşılık gelen 14 milyar harcamıştır.

Bunları ve diğer başka kalemleri de hesaba katarsak, ABD’nin askeri harcaması 2018 yılında yaklaşık olarak 1 000 milyar dolara yükselmektedir. Kişi başına harcama olarak, her ABD vatandaşı başına 3 bin dolara eşdeğerdir. Askeri harcama, 1 000 milyara tırmanan ve güçlü bir şekilde artmakta olan federal bütçe açığının başlıca nedenidir. Bu harcama, başka etkenlerle birlikte, 2019’da 22 000 milyar doları aşan, 390 milyara varan yıllık faizlerle birlikte 2025’te iki katına çıkacak olan ABD’nin kamu borcunu daha da şişirmektedir.

Bu sistem, değeri ABD’nin gerçek ekonomik kapasitesiyle değil ama temel rezerv ve hammaddelerin uluslararası fiyatlarının para birimi olmasıyla belirlenen doların hegemonyasına dayanmaktadır. Bu durum Amerikan Merkez Bankasına, Hazine tarafından ihraç edilen tahvil ve diğer menkul kıymetler aracılığıyla devasa ABD kamu borcunun finanse edildiği binlerce milyar dolar basmasına imkan vermektedir.

Çin, Rusya ve diğer ülkeler doların hegemonyasını –ve onunla birlikte Batı’nın egemenliğindeki ekonomik ve politik düzeni– sorgularken ABD, federal bütçesinin % 25’ini dünyanın en pahallı savaş makinesine yatırarak, savaş kartını gittikçe daha çok kullanmaktadır.

ABD’nin askeri harcaması, şimdilik çok daha düşük düzeylerde kalan diğer ülkelerinki üzerinde bir motor etkisi yaratmaktadır. Her ne kadar Pekin’in verdiği resmi rakam 175 olsa da, SİPRİ, Çin’in askeri harcamasını 2018 yılında 250 milyar dolar olduğunu tahmin etmektedir. Rusya’nın harcaması, ABD’ninkinden on kat daha az olmak üzere (sadece Pentagon’un bütçesini dikkate alırsak), 61 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. Aynı tahminlere göre, NATO üyesi yedi ülke –ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Kanada ve Türkiye– dünyanın toplam askeri harcamasının yarısını gerçekleştirmektedir.

2018’de dünya sıralamasında 13ncü sıradan 11nci sıraya yükselen İtalya’nın askeri harcaması, SİPRİ tarafından 27,8 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. Böylece, savunma bütçesinin dışında başka kalemler de içeren İtalya’nın askeri harcamasının artarak 25 milyar Euro’ya ulaştığına yönelik tahmin büyük ölçüde doğrulanmış olmaktadır.

Bu da bir yılda, bugün askeri amaçlarla daha şimdiden (tahminlere göre) dört yıllık vatandaşlık gelirine eşdeğer (tahminlere göre) harcama yaptığımız anlamına gelmektedir. ABD’nin dümen suyunda, ileride daha da güçlü bir artış yapılmasına karar verildi. En güçlü « vatandaşlık geliri » bundan böyle savaşınkidir.

Çeviri
Osman Soysal
Kaynak
Il Manifesto (İtalya)

[1Trends in world military expenditure, 2018, Nan Tian, Aude Fleurant, Alexandra Kuimova, Pieter D. Wezeman, Siemon T. Wezeman, Stockholm International Peace Research Institute, April 29, 2019.