Mike Pompeo « İran Eylem Grubu »nun kuruluşunu duyururken.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 16 Ağustos 2018 tarihinde, nükleere ilişkin 5+1 (JCPoA) mutabakatından çekilmesi sonrasında ABD’nin izleyeceği siyaseti koordine etmekle görevli bir « İran Eylem Grubu »nun (Iran Action Group) kurulduğunu açıkladı [1].

Bu açıklama Başkan Trump’ın Ortadoğu planını (the deal of the century) uygulamayı belirsiz bir zamana ertelemeye karar verdiği bir dönemde gerçekleştirildi. Oysa Filistin’de İran’ın desteği olmaksızın hiçbir şeyin değişmesi mümkün değildir.

Öte yandan Barack Obama’nın JCPoA Anlaşmasının sadece İran’ın atom bombası üretmemesini sağlamak için tasarlanmadığını anımsatalım. Bu sadece bir gerekçeden ibarettir. Anlaşmanın asıl amacı bu ülkenin üst düzey bilim insanlarına sahip olmasını ve en son teknolojileri tasarlamasını engellemektir [2]. Zaten İran’ı birçok fakültesini kapatmak zorunda bıraktı.

ABD’deki demokrat parti muhalefetine göre, İran Başbakanı Muhammed Musaddık’a karşı İngiliz-ABD darbesinin 65nci yıldönümüne denk gelen duyuru tarihinin seçiminin de ortaya koyduğu gibi Trump yönetimi neo-konların rejim değişikliği siyasetini yeniden uygulamaya koyacak.

Oysa her ne kadar 1953’teki « Ajax Harekatı » neo-konlara ilham vermiş olsa da, bu hareketin kuruluşundan önce gerçekleşmiştir ve onlarla hiçbir ilgisi yoktur. Gerçi neo-kon’lar Cumhuriyetçi Parti’nin yanı sıra Demokrat Parti’ye de hizmet verdiler.

Donald Trump seçim kampanyası sırasında ve Beyaz Saray’daki ilk günlerinde neo-kon’ların küreselci fikirlerini sürekli olarak kınamış ve artık ABD’nin hiçbir zaman yabancı ülkelerdeki rejimleri güç kullanarak değiştirme arayışında olmayacağına yemin etmişti. Dışişleri Bakanına gelince tarihin denk gelmesinin tamamen rastlantısal olduğunu belirtiyor.

« Neo-kon » olarak adlandırılanlar, Sovyetler Birliğine karşı mücadele etmek üzere CİA ve Mİ6’ya yaklaşan, Social Democrats USA militanı bir grup troçkist aydındır (dolayısıyla da ulus-devlet kavramı karşıtı). Ronald Reagan tarafından iktidara ortak edilmiş, ardından da Baba Bush, Clinton, Oğul Bush ve Obama ile iktidarda kalarak ABD’deki tüm siyasi değişimlerin peşinden gitmişlerdir. Bugün itibariyle « Beş Göz » ortak istihbarat ajansının (Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, Birleşik Krallık, ABD), National Endowment for Democracy (NED) kontrolünü ellerinde tutmaktadırlar [3]. « Dünya Devrimi » taraftarları olarak, rejimleri « renkli devrimler » yoluyla, hatta doğrudan savaşlar aracılığıyla « demokratikleştirme » düşüncesini yaymışlardır.

2006 yılında Bush yönetimi içerisinde İran ve Suriye’de Siyaset ve Operasyon Grubunu kurarlar (Iran Syria Policy and Operations Group). Oluşum Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in kızı Elizabeth Cheney tarafından yönetilir. Grup başlangıçta Savunma Bakanlığı içerisinde, ardından da Başkan Yardımcısının ofisinde görevini yürütmüştür. Grup dört bölümden oluşuyordu:

 İran ve Suriye’ye Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’dan silah sevkiyatı;
 İran (Halkın Mücahitleri) ve Suriye’de (Riyad el-Türk, George Sabra ve Mişel Kilo) troçkistlere ve müttefiklerine destek;
 İran ve Suriye’deki banka ağlarının gözetimi;
 « Genişletilmiş Ortadoğu »’ya İran ve Suriye yanlısı grupların sızdırılması;
 ABD propagandasının yaygınlaştırılması için bölge medyalarına sızılması.

2007 yılında bu grup resmen dağıtılır. Gerçekte ise küresel demokrasi stratejisiyle görevli daha da gizli bir yapı (Global Democracy Strategy) içerisine dahil edilir. Neo-kon Elliott Abrams’ın (« İran-kontra dosyasından » tanıdığımız) ve James Jeffrey’in yönetimi altındaki bu yapı buna benzer çalışmaları dünyanın diğer bölgelerine yayar.

Suriye’ye yönelik savaşın planlanması aşamasını bu grup yönetecektir.

Şiddetli bir şekilde Trump karşıtı olan ABD basını, yeni başkan onunla Beyaz Saray’da uzun süre görüşünce Elliott Abrams’ı Trump yönetiminin olası ilk Dışişleri Bakanı olarak sunmuştu. Tabii hiç de öyle olmadı.

Trump yönetimine yönelik olarak geliştirilen bu stratejiyi yeniden hayata geçirmek istediği yolundaki suçlamayı akla yakın kılan, Büyükelçi James Jeffrey’in Suriye için özel temsilci olarak atanmasıdır.

Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Mike Pompeo önünde yemin ediyor.

Jeffrey, meslekten « diplomattır ». Bosna-Hersek’te Dayton mutabakatlarının uygulanmasını sağlamıştır. Irak’ın işgali sırasında Kuveyt’te görevdeydi. 2004 yılında John Negroponte’nin emri altındaki Irak’ta Geçici Koalisyon Yönetimi (aslında bir özel şirket olan [4]) ile Saddam Hüseyin sonrası Irak hükümeti arasındaki geçiş sürecini yönetti. Ardından Washington’da Condolleezza Rice’ın ekibine girer ve İran ve Suriye’de Siyaset ve Operasyon Grubu’na katılır. General Petraeus tarafından uygulamaya sokulan ABD’nin Irak’ta askeri olarak yeniden konumlanışı sürecinin (the surge) kuramcılarından biri olur. Aynı zamanda Gürcistan savaşı sırasında Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley’in yardımcısı, ardından da Oğul Bush’un Türkiye ve Obama’nın Irak Büyükelçisi olur.

Onu daha da yakından incelediğimizde, SSCB’nin yıkılmasından sonraki tüm kariyerinin İran çevresinde geliştiğini ama illa ki onun aleyhinde olmadığını görürüz. Örneğin Bosna Savaşı sırasında İran, Pentagon’un emri altında Suudi Arabistan saflarında çarpışır. Buna karşın Jeffrey Irak’ta İran’ın nüfuz sahibi olmasına karşı çıkar. Ama Gürcistan, Güney Osetya ve Abhazya’ya saldırdığında, İran’a saldırması için İsrail’e iki havalimanını kiraladığını bildiği için Devlet Başkanı Saakaşvili’yi savunmaz.

Brian Hook

Mike Pompeo İran Eylem Grubu’nun başına Brian Hook’u atadı. Hook, Condoleezza Rice’ın uluslararası örgütlerden sorumlu yardımcısı olmuş bir müdahale yanlısıdır. Bugüne kadar Dışişleri Bakanlığının stratejilerini geliştirmekten sorumluydu.

Pompeo’ya göre bu yeni grubun hedefi rejimi değiştirmek değil ama İran’ı izlediği siyaseti değiştirmeye zorlamaktır. Bu strateji İslam Cumhuriyeti büyük bir ekonomik ve siyasi krizin içerisinden geçerken gelişmektedir. Din adamları sınıfı (hem Cumhurbaşkanı Şeyh ve Devrimin Rehberi Ayetullah tarafından temsil edilen) iktidara asılırken, buna karşı gerçekleştirilen gösteriler ülkeyi sarsar. Batı’da egemen yaygın görüşe karşın Ayetullah Humeyni’nin devrimi dinle ilgili değil ama anti-emperyalistti. Dolayısıyla gösteriler ya bir rejim değişikliği ya da Humeyni devriminin ama din adamları sınıfı olmadan devamına yol açabilir. Eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad (bugün ev hapsinde tutulan) ve eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Bagai (15 yıl hapse mahkum edilen ve nerede olduğu bilinmeyen) bu ikinci seçeneği temsil etmektedirler.

Mike Pompeo geçtiğimiz 21 Mayıs’ta Heritage Foundation [5] önünde İran’a yönelik 12 hedefinin sunumunu yapıyordu [6]. İlk bakışta karşılanması olanaksız görünen uzun bir istek listesi söz konusuydu. Öte yandan daha da yakından bakıldığında nükleerle ilgili 1 ila 3ncü konular JCPoA’nın çok da ötesine geçemiyorlar. Balistik füzelerle ilgili 4ncü konu kabul edilemez niteliktedir. 5 ila 12nci hususlar İran’ı silah yoluyla devrimini ihraç etmekten vazgeçmeye ikna etmeyi hedeflemektedir.

15 Ağustos’ta yani Pompeo’nun duyurusundan bir gün önce, Devrimin Rehberi Ayetullah Ali Hamaney, Şeyh Hasan Ruhani’nin ekibine Obama yönetimiyle JCPoA mutabakatını müzakere etme izni vererek hata yaptığını kabul etti [7]. Rehberin bu müzakerelere Ruhani’nin seçilmesinden önce izin verdiğini ve Rehberin –Ahmedinejad’ın hareketinin bertaraf edilmesi de dahil- müzakere sürecine katıldığını hatırlatmamızda yarar var.

Başkan Obama ve Trump’ın izledikleri siyasetler arasındaki farkın bilincinde olan Mahmud Ahmedinejad, seçimleri kazandıktan hemen sonra yeni başkana mektup göndermişti [8]. Mektubunda Donald Trump’ın Obama-Clinton ikilisinin küresel sistemine ve bunun dünyanın geri kalanı ve ABD vatandaşları üzerindeki acı sonuçlarına yönelik tahliline katıldığını belirtiyordu.

Aralık 2017’de gösteriler başladığında, Ruhani Hükümeti Ahmedinejad’ı bunların arkasında olmakla suçladı. Mart 2018’de eski Cumhurbaşkanı, Rehberin ofisinin hayırsever ve dini vakıflardan 80 milyar Riyal’ı zimmetine geçirdiğini ortaya çıkararak Devrimin Rehberi ile yollarını kesin bir biçimde ayırır [9]. Pompeo’nun açıklamasından iki hafta önce, her ne kadar ev hapsinde de olsa Cumhurbaşkanı Ruhani’yi istifaya davet eder [10].

Dolayısıyla Obama yönetimi Ruhani’yi desteklediyse, Trump yönetiminin de Ahmedinejad’ın partisini desteklediğini düşünmememiz için hiçbir neden yoktur. Aynı şekilde bir zamanlar Başkan Carter ve danışmanı Brzeziński Devrime karşı « Eagle Claw Harekatı »nı başlatırken, Başkan Reagan İmam Humeyni’yi destekliyordu (October surprise).

Bir başka deyişle Beyaz Saray, Devrimin ihracının sadece düşüncelerin tartışılması yoluyla sürdürülmesi konusunda güvence vermesi koşuluyla Ahmedinejad’ın partisinin iktidara geri gelmesiyle yetinebilir.

Çeviri
Osman Soysal

Yazar İran’da altı ay yaşamıştır. 2010 BM konuşması sırasında Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’a danışmanlık yapmıştır.

[1Remarks on the Creation of the Iran Action Group”, by Michael R. Pompeo; “Briefing on the Creation of the Iran Action Group”, by Brian Hooks, State Department, August 16, 2018.

[2« Qui a peur du nucléaire civil iranien ? », par Thierry Meyssan, Réseau Voltaire, 30 juin 2010.

[3« La NED, nébuleuse de l’ingérence "démocratique" » yazan Thierry Meyssan, Voltaire İletişim Ağı, 22 Ocak 2004 ve « CİA’nın yasal penceresi NED », yazan Thierry Meyssan, Tercüme Osman Soysal, Оdnako (Rusya), Voltaire İletişim Ağı, 16 Ağustos 2016.

[4« Qui gouverne l’Iraq ? », par Thierry Meyssan, Réseau Voltaire, 13 mai 2004.

[5« Le prêt-à-penser de la Fondation Heritage », Réseau Voltaire, 8 juin 2004.

[6Mike Pompeo at The Heritage Foundation”, by Mike Pompeo, Voltaire Network, 21 May 2018.

[7İran’da Devrimin Rehberi bakış açısını düzeltiyor”, Tercüme Osman Soysal, Voltaire İletişim Ağı , 18 Ağustos 2018.

[8Letter by Mahmoud Ahmadinejad to Donald Trump”, by Mahmoud Ahmadinejad, Voltaire Network, 26 February 2017.

[10İran: Ahmedinejad Cumhurbaşkanı Ruhani’yi istifaya çağırdı”, Tercüme Osman Soysal, Voltaire İletişim Ağı , 10 Ağustos 2018.