ABD’nin kendisine karşı yürüttüğü mali savaşa hemen karşılık verme niyetinde olmayan Çin, 20 yıl öncesinden beri öngördüğü petrol borsası açma projesinden geri adım atıyor. Başkan Xi, özellikle kendi petrol üretiminin büyük oranda arttırılması da dahil olmak üzere, gizlice başka piyonlar ileri sürüyor.
Şimdilik doğrudan askeri yöntemi içermeyen çok boyutlu savaş –Rusya ve Çin’e karşı ABD- seviye değiştirdi. Washington bu savaşı, açık açık ve kaba bir şekilde üç cephede yürütmektedir:
– Enerji savaşı,
– Coğrafik ve mali savaş,
– Para birimleri savaşı.
Bunlara ayrıca, sibernetik ve propaganda alanında devam etmekte olan başka operasyonları da eklememiz gerekir.
Bu çerçevede yakın zamanlarda çok ürkütücü bir duyuru yapıldı: Enerji alanındaki Anglosakson üstünlüğünü ve doların hegemonyasını kırmak amacıyla, Sen Petersburg’taki Rus petrol borsası, Spimex’in yeniden faaliyete geçirileceği açıklandı [1]. Buna paralel olarak, Çin tarafında da bağımsız borsa ve enerji alanında boyunduruktan kurtulma niyeti vardır.
Birkaç gün önce, Bloomberg News haber ajansında, yirmi yıldan uzun bir süredir duyurulan, ilk sözleşmelerin imzalanacağı Şanghay borsasında açılması beklenen Çin petrol borsasının açılışında gecikme olacağı duyuruldu [2].
Avrupa Merkez Bankası adına konuşan IMF’nin zavallı eski icracı müdürü Jacques de Larosière de Champfeu’nün de yakınlarda itiraf ettiği gibi, gecikme için ileri sürülen ve çok da inanılır görünmeyen gerekçe, sanki yeni bir şeymiş gibi piyasalardaki oynaklıktır, oysaki gerçekte küresel neo-liberal piyasalara mahsus balonların yaratılmasına özgü bir olaydır.
Daha önce 2015 sonunda açılacağı açıklanan Şanghay petrol borsası, New York ve Londra Borsalarında Nymex ve IPE üzerinden ham petrolünü pazarlayan Anglosaksonların kibrini bozacaktır. Ancak açılışı 2016 içerisindeki belirsiz bir tarihe ertelenmiştir.
1993 yılında, Çin hükümeti ham petrol için iç kullanıma yönelik bir kontrat başlatmış, ama söz konusu operasyon bir yıl sonra enerji sanayinin « değerlendirilmesi » sürecinde durdurulmuştu.
Şimdi, Çin’in petrol ithalatı önemli oranda arttı: günde 7,9 milyon varil, yani beş ayın ortalamasının % 8,3 üzerine çıkmıştır ve ithal edilen petrol başta Çin stratejik rezervlerinin güçlendirilmesinde kullanılıyor [3].
Bugünün Çin’i, küresel jeoekonomik alanında yeni başlangıçlar yaptığı yirmi yıl öncesinden çok farklı konumda artık. O dönemlerde, Çar Vladimir Putin tarafından girişilen göreceli iyileştirme ve yenileme sürecinin ortasında, Rusya ile stratejik ortaklığını henüz uygulamaya sokmamıştı.
Bugün güçlü ve kurnaz Çin silahşorları, kendilerini küresel birinci jeoekonomik süper güç olarak konumlandırıyorlar (satınalma gücü açısından) ve ABD’nin aşağılayıcı kuşatmasına engel olmak üzere Rusya ile nükleer ve gaz alanında stratejik ortaklık oluşturdular. Aralarında vardıkları mutabakatın gerçek boyutu gizliliğini koruyor.
Aynada yansıya bir imge gibi, Rusya’nın Çin’e yönelik ihracatı bütün rekorları kırdı [4], bu durumda da her iki yeni petrol borsası projesinin muhtemel tamamlayıcılığını pekiştiriyor: Sen Petersburg’ta bir Rus borsası, Spimex ve Şanghay’da bir diğeri.
Putin, Obama’nın boğucu yaptırımlarının uygulanması ve ham petrol fiyatlarının çökertilmesi aracılığıyla Ruble’ye karşı yürütülen savaştan önce, Pekin’de 2014 sonunda APEC (Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği) zirvesi dolayısıyla duyurduğu gibi, biyologların « işlevin organı yarattığına » ilişkin yol göstericiliğini uyguluyor gibi görünüyor. Putin şöyle demişti: « Ruble ve Yuan’ın kullanımı Doların etkisini azaltabilir ».
Putin’in üç kutuplu dileklerini dile getirmesinden yaklaşık bir ay sonra, felakete yol açacak askeri maceralara girişmek yerine, bugüne kadar sessiz ve etkili bir şekilde mali savaş ve para birimleri savaşı seçeneğini kullanan acımasız rakibi Obama, Ruble’ye şiddetli darbeler indirmekle meşguldü.
ABD’nin mali ve askeri şahinleri uzun ömürlü olmayan bir tek kutupluluğu korumaya hırsından vazgeçmediği sürece, ABD-Rusya-Çin üç kutuplu yeni dünya düzenine geçiş süreci kolay olmayacaktır.
Çin, dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı olarak ABD ile yarış halindedir ve kara altının fiyatlandırılmasında daha da fazla belirleyici olmaya olduğu kadar, aynı zamanda yuan/renminbi’nin kullanımını teşvik etmeye de gereksinimi vardır. « Bağımsız » rafinelere petrol ithal etme izni veren kuralları bu nedenle gevşetmiştir [5].
Çin rafinelerinin katkısı azımsanamaz, çünkü bugüne kadar günde 10,6 milyon varile yakın ham petrol işleyebildiler.
Mandarin Xi, bugünkü aşamada çiçeklenme, konsolidasyon ve koruyuculuğu aynı anda yöneterek kendine özel karma modeli (özel-kamu) uygularken, indirgemecilerin kaba piyasalaştırmasının ötesinde, jeopolitik konjonktürler Çin hükümetinin karar alma sürecinde büyük öneme sahiptir.
Shanghai International Energy Exchanges’te görevli Lu Feng, Çin borsasında işlem gören varlıkları düzenleme Komisyonunun onayını alması gerektiğini unutmadan, enerji borsasının ticari simülasyon kurallarını ve yöntemlerini uygulamaya son vermesi (yirmi yıl sonrasında!) gerektiğini belirtti.
Bloomberg’e göre, borsadaki türbülanslar ve mali piyasaların oynaklığı –para birimleri savaşının ve dolar ve yuan/renminbi arasındaki jeo-finansal savaşın yaşandığı-, her ne kadar kendilerini bu şekilde tanımlamasalar da, halen anormal bir şekilde New York ve Londra borsalarında saptanan petrol fiyatının belirlenmesinde daha etkili olmaya ihtiyacı olan Çin hükümetini yatıştırdı.
Peki Çin, Londra ve New York mali ve enerji borsalarından itibaren sahneye konulacak acımasız bir jeo-finansal savaştan mı çekiniyor?
Dolar ve Yuan/renminbi arasındaki ilk karşılaşmada, Çin, bugün hala bu alanda dünya birinciliğini kaybetmemiş olmasına rağmen 3 000 milyar dolara düşen döviz rezervlerinden 100 milyar dolar kadarını kullanmak zorunda kalmıştı.
The Diplomat internet sitesinden (Japonya’ya çok yakın) Gabe Collins şu yorumu yaptı: « Kuzey Amerika (Collins burada Meksika’nın da fiziki coğrafya açısından Kuzey Amerika’nın bir parçası olduğunu unutuyor), Suudi Arabistan petrolünün yükselmesine ve IŞİD cihatçılarına dikkat çekilmesi, enerji alanında yeni ve gittikçe artan bir eğilimi gizlemektedir: Çin’in üretiminin zirveye ulaşmakta olduğu gerçeği » [6]; bu da yakın zamanda çarpıcı bir şekilde yeniden yükselmesini, varili 25 dolara kadar düşmesinden bugün yaklaşık 50 dolarlara kadar geri gelişini açıklayabilir. Bu ani hareket « petrol piyasasında derin izler bırakacaktır, zira Çin sadece büyük oranda ham petrol ithal eden bir ülke değil, ama ABD, Rusya, Suudi Arabistan’dan hemen sonra dünyanın beş en büyük petrol üreticisi arasındadır ve üretimi hemen hemen Kanada ile aynı düzeydedir » [7].
Kaya petrolü (shale oil) özel bir başlık oluşturuyor: US Energy Information Administration (EIA)’ya göre –ki çoğu zaman taraflı bilgiler vermektedir- Çin, büyük bir potansiyeli olan yaygın rezervlere sahiptir: teknik olarak ulaşılabilir 32 milyar varil.
Görev süresi sona ermek üzere olan Obama, Rusya ve Çin’in borsa hevesine ne tür bir karşılık verecek?
Şimdilik, Obama ve Mandarin Xİ arasındaki çelişkili ve muğlak işbirliği/çekişme ilişkileri çerçevesinde, ABD’nin, Çin ile mücadele kapsamında, eski düşmanı ve yeni rakibi Vietnam’a yönelik silah satışı üzerindeki ambargoyu kaldırdığını [8] belirtmemiz gerekir.
[1] «Rusia abrirá su bolsa petrolera en rublos», Alfredo Jalife-Rahme, La Jornada, 22 Mayıs 2015.
[2] “China’s 20-Year Crude Oil Futures Wait Drags On Amid Volatility”, Bloomberg News, 19 Kasım 2015.
[3] “China’s April Oil Imports Second Highest On Record As Nation Builds Reserves”, Kenneth Rapoza, Forbes, 9 Mayıs 2016.
[4] “Russian oil exports to China hit record high in April”, Russia Today, 23 Mayıs 2016.
[5] «China’s Oil Buying Rules Further Loosened Amid Record Imports», Bloomberg, 23 Temmuz 2015.
[6] «China Peak Oil: 2015 Is the Year», Gabe Collins, The Diplomat, 7 Temmuz 2015.
[7] “Total Petroleum and Other Liquids Production - 2014”, U.S. Energy Information Administration (EIA).
[8] “Obama Lifts Arms Embargo on Former Enemy Vietnam”, Cindy Saine, Voice of America, 23 Mayıs 2016.
Bizimle iletişimde kalınız
Bizi sosyal ağlardan takip ediniz
Subscribe to weekly newsletter