Afrika’ya yönelik ABD üssü İtalya

Saldırıya uğrayanları saldırgan olarak göstermek için yapılan devasa PsyOp’un merkezinde siyasi ve medyatik projektörler Suriye’ye çevrilmişken, Ortadoğu’nun ve Afrika’nın diğer bölgelerinde olanlar bu arada gölgede kalıyor.

ABD, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri –ki beş yıldan beri ülkeye sızdırılan terörist güçlerle Suriye’de savaş yürüterek ve günümüzde de Roma’da yarın sunumu yapılacak olan Ceasar fotoğraf sergisinin sponsorluğunu yaparak Suriye hükümetini savaş suçu işlemekle suçluyorlar [1]—, Yemen’de sivilleri katletmeyi sürdürüyorlar. Savaşa, resmi olarak belgelenen ve Yemen’de insansız hava araçlarıyla ve avcı bombardıman uçaklarıyla gerçekleştirilen « terörizmle mücadele » saldırılarıyla, CentCom da katılıyor.

ABD’nin Afrika’daki askeri operasyonları, medyalarda daha da çok gölgede kalıyor. Bu operasyonlar, iki önemli bağlı komutanlığı İtalya’da olan AfriCom tarafından yürütülmektedir.

Ana karargahı Vicenza’daki (Veneto) Ederle de Vicenze kışlasında bulunan U.S.Army Africa (Afrika için ABD Ordusu), aynı zamanda kıtada « güvenlik ve istikrarı » sağlamak için Afrikalı ortaklara askeri yardım yaparak « görev komutanlığını sağlıyor ve harekat sahnesinde güç kullanıyor ».

Ana karargahı Napoli’deki Capodichino üssünde olan, U.S. Naval Forces Europe-Africa (Avrupa ve Afrika için ABD deniz gücü), Gaeta’da (Latium) üssünde konuşlu Altıncı Filoya bağlı savaş gemilerinin oluşturduğu altı ayrı güçten oluşmaktadır. Bunların « sorumluluk sahaları », Kuzey Kutbundan Antarktika’ya Atlantik’in yarısı dahil olmak üzere Rusya’yı, Avrupa’yı ve Afrika’yı (CentCom’un sorumluluk sahasına giren Mısır hariç) kapsamaktadır. Güçlerin komutası, aynı zamanda, ana karargahı Lago Patria’da (Napoli) olan birleşik müttefik gücünün komutanlığının (JFC-Napoli) da başı olan Amiral Michelle Howard’tadır.

Sigonella’da (Sicilya) konuşlu uçak gemisi avcı uçakları ve silahlı insansız hava araçları dahil bütün bu güçlerle ABD, Afrika’daki operasyonlarını yoğunlaştırmaktadır. IŞİD’in ilerleyişini durdurmak gerekçesiyle Ağustos ayından beri Libya’da gerçekleştirilen hava saldırıları, gerçekte ABD ve Avrupa’ya ait özel kuvvetlerin uzun zamandan beri harekat yürüttüğü Libya’nın yeniden fethi ve yeniden sömürgeleştirilmesi planına hizmet etmektedir.

Ama bu, Afrikalı « büyük oyunun » sadece görünen yüzüdür. Yürüttüğü birçok « görev » arasında AfriCom, resmi olarak « terörizmle mücadele » göreviyle Nijer’de bir silahlı insansız hava aracı üssü inşa etmektedir. Bu üs, ABD’nin yıllardan beri Fransa ile birlikte başta Mali, Nijer ve Çad’ta olmak üzere Afrika’nın Sahel bölgesinde yürüttüğü askeri operasyonlara hizmet etmektedir. Bu ülkeler dünyanın en yoksul ülkeleri olmakla birlikte (Nijer’de okuma yazma bilmeyenlerin oranı erkeklerde % 70 ve kadınlarda ise % 90’dır), Afrika ülkelerini çok daha uygun koşullar teklif eden Çinli şirketlerin rekabetinden korkan ABD’li ve Fransız çokuluslu şirketler tarafından çıkarılan hammadde kaynakları –Mali’de koltan ve altın, Nijer’de uranyum, Çad’ta petrol- yönünden ise çok zengindir.

İnsansız hava araçlarıyla ve özel kuvvetlerle yürütülen bir başka ABD operasyonu da, coğrafi ve stratejik açıdan büyük önemi olan Somali’de sürdürülmektedir.

U.S. Army Africa, aynı zamanda asıl hedefi kendilerine hizmet edecek askeri seçkinleri eğitmek olan « güvenlik işbirliği » programlarıyla da kıtaya girmektedir. Aynı amaçla U.S. Naval Forces Africa savaş gemileri, « deniz güvenliğine yardım » etmek için Afrika kıtalarını gezmektedir.

Bu arada « manevi » yardımı da görmezden gelmememiz gerekir: Amfibi taarruz gemisi Wasp’ın Papazı, Afrika’da görevde bulunan San Antonio savaş gemisinin denizcileri için Akdeniz’den video konferansla Kutsal Ayin’i kutladı.