NATO’nun gerilim stratejisi

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis’in uçağı, Kaliforniya’dan Alaska’ya Pasifik üzerindeki bir hava koridorunda uçarken Küba Hava Kuvvetlerine ait bir Rus avcı uçağı tarafından taciz edilseydi ne olurdu acaba? Haber manşetlere çıkar ve kaygı dolu bir siyasi tepki dalgasına yol açardı. Ama 21 Haziran 2017’de Rus Savunma Bakanı Sergey Şoyku’nun uçağı Moskova’dan Kaliningrad’daki Rus topraklarına Baltık Denizi üzerindeki hava koridoru üzerinde uçarken, Polonya Hava Kuvvetlerine ait bir ABD F-16 uçağı tarafından taciz edildiğinde yaprak bile kımıldamadı. Tehditkar bir şekilde yaklaşan Polonya uçağı, Rusya’ya ait bir SU-27 Sukhoï avcı uçağının müdahalesi sonrasında bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı.

Önceden tasarlanmış bu kışkırtma, NATO’nun her geçen gün Rusya ile gerilimi biraz daha tırmandırma stratejisi kapsamında gerçekleştirilmiştir.

1 ila 16 Haziran arasında Baltık Denizinde, Rus topraklarının hemen yanı başında, resmi olarak bölgeyi « Rus tehdidinden » koruma gerekçesiyle, ABD, Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, Polonya ve aralarında İsveç ve Finlandiya gibi üye olmayan ama İttifak ortağı olan ülkelere ait 50’den fazla savaş gemisi ve 50’den fazla savaş uçağının katılımıyla, NATO’nun Baltops tatbikatı gerçekleştirildi.

Eş zamanlı olarak 12 ila 23 Haziran arasında, biri Litvanya’da, Alman komutası altında 2018’den itibaren Fransız, Hırvat ve Çekya birliklerinin de katılacağı Belçika, Hollanda ve Norveç birliklerinden oluşan; diğeri ise Polonya’da ABD komutası altında İngiliz ve Romanya birliklerinden oluşan, NATO’nun « güçlendirilmiş ileri mevcuda sahip » iki muhrip grubunu ilk kez bir araya getiren Iron Wolf tatbikatı gerçekleştirildi. Geçen Ocak ayında Polonya’ya nakledilen ABD Üçüncü Zırhlı Tugayına bağlı Abrams tankları, Kaliningrad ve Belarus arasındaki yüz kilometreye yakın uzun düzlük arazi parçası Suwalki Gap üzerinden Litvanya’ya girerek Almanların 122nci Mekanize Piyade Taburuna bağlı Leopard tanklarıyla birleşti.

Bir zamanların Soğuk Savaşının propaganda gerekçesini gömülü olduğu yerden çıkaran NATO, Suwalki Gap’ın « Rus tanklarının Avrupa’yı işgal etmek için kullanacakları mükemmel bir geçiş noktası » olacağı konusunda uyarıda bulunuyor.

Aynı şekilde NATO’nun diğer iki muhrip grubu da topyekun faaliyet içerisinde: Letonya’da bulunan İtalyan, İspanyol, Polonyalı, Slovenyalı ve Arnavut birliklerinden oluşan Kanada komutası altındaki güç ve Estonya’da bulunan, 2018 yılından itibaren Danimarka’nın da katılacağı Fransız birliklerinden oluşan İngiliz komutası altındaki güç. Aynı zamanda Avrupa’daki Müttefik Yüksek Komutanı da olan, ABD’nin Avrupa Komutanlığının başındaki General Curtis Scaparotti « Rus saldırısını önlemek için gerektiğinde müdahale etmek üzere birliklerimiz konuşlanmış ve hazırdır » güvencesini veriyor.

Ancak NATO’nun « güçlendirilmiş ileri mevcuda sahip » birlikleri bölgede seferber olan tek muhrip güçleri değildir. 12 ila 29 Haziran arasında Polonya’da bulunan NATO Birleşik Güçler Eğitim Merkezinde, hedefi özellikle Rusya ile çatışmada NATO’ya en üstün hız ve ordular arası harekat kabiliyetini sağlamak olan Coalition Warrior tatbikatı düzenlenmektedir. Tatbikata, İtalya Spezia’da bulunan NATO’nun deniz araştırma ve tatbikat merkezinden de olmak üzere 26 ülkeden 1 000 bilim insanı ve mühendis katılmaktadır.

Tabi ki bütün bunlar olup biterken Moskova’nın elleri armut toplamamaktadır. Başkan Trump’ın 6 Temmuz’da Polonya’yı ziyaret etmesinden sonra, Rusya’nın Baltık Denizinde Çin ile ortak büyük bir deniz tatbikatı düzenlemesi planlanıyor.

Bilmiyorum Washington’da « rüzgar eken, fırtına biçer » eski atasözünü bilen var mıdır?