G20’nin Devlet başkanları Çin’in Hangzhou kentinde bir araya geldiler. G20, dünyanın en büyük 19 ekonomisi –ancak İspanya, Hollanda ve İsviçre olmaksızın- ve Avrupa Birliğinin katıldığı bir toplantıdır. Bu kurum, G7 dışında gelişen ekonomileri Batılıların aldıkları kararlara ortak etmek için, 1999 yılında Maliye Bakanları tarafından oluşturulmuştur. 2008 yılındaki mali kriz dolayısıyla, krizin yayılmasını sınırlandırmak umuduyla yerini Devlet Başkanları arasında düzenlenen zirveye bırakmıştır.

Aslında hiçbir G20 zirvesinde herhangi bir konu hakkında karar alınmamıştır. Bu zaten iç ferahlatıcıdır çünkü bu toplantı bunu başarırsa, bu, zenginlerin yoksullar hakkında karar vermesi anlamına gelecektir.

İlkesel olarak G20’nin ekonomik sorunları ele alması gerekmektedir. Günümüzde küresel büyümenin hız kaybetmesi, küreselleşmenin durması olasılığı ve Avrupa Birliğinin olası dağılması durumları söz konusudur. Açılışta Başkan Şi Cinping, kendine göre, korumacılığın geri dönüşünün önlenmesi ve aksine, büyümenin yeniden tetiklenmesi için küresel ticaretin gelişiminin sürdürülmesi gerekliliğinin altını çizdi.

Öte yandan, siyasi yetkililerin ekonomi üzerindeki etkileri sınırlı olduğundan, G20, Ukrayna, Suriye ve terörizm gibi siyasi sorunları gizlice tartışmak için bir fırsat oluşturmuştur.

Her seferinde olduğu gibi, herkes ticaret özgürlüğünü korumak, barışı savunmak ve terörizme karşı mücadele etme iradesini beyan etmiştir. Oysa ABD’nin üstünlüğünün, iki « İpek Yolunun » açılması karşısında uzun soluklu olmayacağını ve bu yolları Donbass’ta ve Suriye-Irak ekseninde kesmek için ABD’nin elinden geleni yaptığını hepsi iyi biliyor.

Beyaz Saray, Kremlin ile Suriye’de barış konusundaki müzakerenin başarısız olduğunu duyurdu. Onlara göre bu, « birçok noktada » « geri adım atan » Moskova’nın suçu olacaktır. Peki, hangi noktalardır bunlar? Tabi ki Beyaz Saray bunları belirtmedi. Çünkü öyle bir şey yok. Haziran 2012’de varılan 1.Cenevre barış mutabakatından beri, birçok mutabakatı başarısızlığa uğratan sadece ve sadece Batılılardır. Bunun iki nedeni vardır: Birincisi genel olarak barış istememeleridir, çünkü Asya ve Avrupa arasındaki ticareti kesmek için Irak-Suriye çölünde kaosun hüküm sürmesinden yanadırlar; ikincisi ise Washington’un, Rusya’nın yeniden SSCB düzeyine ulaşmasını ve küresel iktidarı kendisiyle paylaşmasını istememesidir.

Terörizmle mücadeleye gelince, bu yıllardır ABD’nin para hareketlerini kontrol etmesini sağlamak için kullandığı bir gerekçedir: bu da terörizmi finanse eden ve silahlandıranların, İran, Rusya ve Suriye gibi asıl terörizmle mücadele eden ülkelere karşı yaptırımları uygulamayı sürdürme imkanı vermektedir.

Dolayısıyla da G20, ekonomik toplantı gerekçesiyle küçük siyasi adımların gerçekleştirilmesi için bir fırsat oluşturabilir. Böylece Rusya ve Türkiye, aralarındaki ticareti düzeltme sürecini hemen hemen tamamladılar ki bu da Ankara’nın Suriye’deki konumunu geliştirmesine katkıda bulunacaktır.

Çeviri
Osman Soysal
Kaynak
El-Vatan (Suriye)