Bu, on beş yıla yayılan uzun bir öykü. NATO önce 11 Eylül saldırılarına ilişkin gerçeğin arayışında olan yurttaşları sessizliğe boğmaya çalıştı. Ardından « Arap Baharlarının » ve Suriye’ye karşı yürütülen savaşın resmi yorumuna karşı çıkanlara yöneldi. Ukrayna’daki darbeyi ifşa edenlere bin bir bahaneyle saldırdı. NATO şimdi de, bir sözde STK aracılığıyla Donald Trump’ın seçim kampanyasını destekleyenleri Rus ajanı olmakla suçluyor.
11 Eylül saldırılarını, aynı zamanda hem bir daimi olağanüstü hal, hem de bir dizi savaş izledi. O dönem yazdığım gibi, bu saldırıların Afganistan’daki bir mağaradan cihatçılar tarafından sipariş edildiğine ilişkin teori analize dayanmıyor. Tam tersine, her şey söz konusu saldırıların askeri-sinai kompleksin bir kesimi tarafından düzenlendiğini düşündürüyor.
Olayların gelişiminin ABD ve müttefik ülkelerde baskının artmasıyla sonuçlanması bu analizi doğruluyordu.
On beş yıl sonra, açtığım yara hala kapanmadı, ardından gelişen olaylar göz önünde bulundurulduğunda hatta tam tersi oldu. Patriot Act ve petrol savaşlarına « Arap Baharları » eklendi. ABD halkının çoğunluğu 11/9’dan beri hükümetinin söylediklerine artık inanmakla kalmıyor, Donald Trump’a oy vererek, 11 Eylül sonrasındaki sistemi reddettiğini de dile getiriyor. Dünya çapında 11/9’a ilişkin tartışmayı başlattığım, Libya Arap Cemahiriyesinin son hükümetinde yer aldığım ve Suriye’ye karşı savaşı yerinden anlattığım doğrudur. Başlangıçta ABD yönetimi beni para kazanmak için önüne geleni yazmakla ve böylece, kendisine göre can acıtan noktama yani cüzdanıma dokunarak yangını durduracağını sandı. Oysa düşüncelerim yayılmaya devam etti. Ekim 2004’te, 100 ABD’li şahsiyet 11/9 saldırılarına ilişkin soruşturmanın yeniden açılmasını talep eden bir bildiriye imza atınca, Washington ürkmeye başladı [1]. 2005’te, yeni-muhafazakarları teşhir etmek ve sorunun küreselleşmeye başladığını göstererek bütün dünyadan –aralarında Suriye ve Federasyonun eski Genelkurmay Başkanı General Leonid İvaşov gibi Rusların da yer aldığı- 150 şahsiyeti Brüksel’de bir araya getirdim [2]. Jacques Chirac’ın görev süresince Élysée güvenliğim konusunda kaygı duysa da, Bush yönetimi 2007 yılında, yeni seçilen Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’den benim fiziksel olarak ortadan kaldırılmamı istedi. Genelkurmaydaki bir subay dostum tarafından bu talebe olumlu yanıt verildiğini öğrendiğimde tek bir seçeneğim kalmıştı: sürgün. Basın beni paranoyaya kapılmakla suçlarken, diğer dostlarım -13 yıldan beri Sol Radikal Partinin ulusal sekreteriydim- bana kuşkuyla baktılar. Kimse açık bir şekilde yardımıma koşmadı. Suriye’ye sığınma olanağı buldum ve birçok cinayet ya da kaçırma girişiminden kurtularak NATO sahasının dışında dünyayı dolaşmaya başladım. On beş yıl boyunca genele yayılan tartışmalar başlattım. Tek başına iken her zaman saldırıya uğradım ama düşüncelerim başkaları tarafından paylaşıldığında, düşüncelerimi ele aldıkları ve geliştirdikleri için binlerce insan baskıya uğradı.
Aynı dönemde Cass Sunstein (ABD’nin BM temsilcisi Büyükelçi Samantha Power’in eşi [3]) Adrian Vermeule ile birlikte Chicago ve Harvard Üniversiteleri için « komplo teorilerine » -başlattığım hareketi böyle adlandırıyorlar- karşı mücadele emek için bir inceleme yazısı kaleme alırlar. Yazarlar yazıda, aşırıcılığa karşı « Özgürlüğü » savunmak adına, bu muhalefeti ortadan kaldırmak için bir program belirliyorlar:
« Buna karşı verilebilecek bir yanıt dizisi kolayca bulabiliriz:
– 1. Hükümet komplo teorilerini yasaklayabilir.
– 2. Hükümet bu tür teorileri yayınlayanlara mali ya da farklı, bir tür vergi dayatabilir.
– 3. Hükümet komplo teorilerini gözden düşürmek için bir karşı söyleme girişebilir.
– 4. Hükümet güvenilir özel tarafları bir karşı söylem geliştirmeleri için teşvik edebilir.
– 5. Hükümet üçüncü taraflarla resmi olmayan iletişim alanında girişimde bulunabilir ve onları teşvik edebilir [4].
Obama yönetimi açıkça bu yolu seçmekte tereddüt eder. Ama Nisan 2009’da NATO’nun Strasbourg-Kehl zirvesinde bir « Stratejik İletişim » biriminin kurulması önerisinde bulunur. Aynı zamanda 2009’da, konu üzerinde lafı dolandırmadan düşüncelerini açıkladığı için ünlü avukat Anthony Jones’u Beyaz Saray’dan kovar [5].
NATO’nun stratejik İletişim birimi projesi, Letonya Hükümeti ortaya çıkana kadar kağıt üzerinde kalır. Sonunda birim, Janis Karklinš’in –aynı zamanda BM’de Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi ve İnternet Yönetimi Forumu sorumlusu- yönetimi altında Riga’ya yerleşir. İngiltere tarafından tasarlanan birim, Almanya, Estonya, İtalya, Lüksemburg, Polonya ve Birleşik Krallık’ın katılımından oluşuyor. Başlangıçta bol miktarda inceleme yapmakla yetinir.
2014 yılında Hodorkovski Ailesinin New York’taki düşünce kuruluşu Institue of Modern Russia (Modern Rusya Enstitüsü)’nın, Peter Pomerantsev ve Michael Weiss adlı gazetecilerin bir analizini [6] yayınlamasıyla her şey değişir. Gazetecilerin raporuna göre Rusya yurtdışında geniş bir propaganda sistemi konuşlandırmıştır. Bu arada Moskova, Soğuk Savaş dönemi gibi uygun bir zamanda ortaya çıkmak yerine, sözüm ona topyekun bozgunculuk yaratmak için Batıyı « komplo teorileriyle » boğmaya karar vermiştir. Yazarlar bu « teorilerin » artık sadece 11 Eylül’e değil ama aynı şekilde Suriye’ye karşı savaşın gizlenmesine de ilişkin olduğunun altını çiziyorlar.
Soğuk Savaş döneminin Sovyet karşıtlığını yeniden harekete geçirme arayışında olan bu rapor, değerlerdeki alt üst oluşa da işaret ediyordu. O güne dek ABD yönetici sınıfı 11 Eylül cinayetini önemsiz birkaç sakallıyı suçlayarak maskeleme arayışındaydı. Bundan böyle Washington’un Suriye’de işlediği yeni suçlarla ilgili olarak bir yabancı devleti sorumlu olmakla suçlanması söz konusuydu.
Eylül 2014’te İngiliz Hükümeti, yabancı propagandaya karşı koymakla görevli bir birim olan 77nci Tugayı kurar. Birim 440 asker ve MI6’ın Cooperation and Stabilisation Unit’i dahil Foreign Office’ten gelen binden fazla sivilden oluşmaktadır. Hedeflerinin ne olduğunu bilmiyoruz. Bu tugay, ABD Kara Kuvvetlerinin 316st Civil Affairs Brigade’ına (Almanya ve İtalya’daki üslerde konuşlu) bağlıdır. Bu askeri birimler, 11 Eylül olduğu kadar Suriye’ye karşı savaşa ilişkin gerçeği ortaya koymaya çalışan Batılı internet sitelerini sabote etmek için kullanılmıştı.
2015 yılı başında, Anne Applebaum (eski Polonya Savunma Bakanı Radoslav Sikorski’nin eşi) Washington’daki Center for European Policy Analysis (Avrupa Politika Analiz Merkezi) bünyesinde Information Warfare Initiative (Bilgi Savaşları İnisiyatifi) adlı bir birim kurdu [7]. Başlarda amaç Orta ve Doğu Avrupa’da Rus enformasyonuna karşı koymaktı. Applebaum bu girişimi Peter Pomerantsev (daha önce adı geçen) ve The Economist’in redaktörlerinden biri olan Edward Lucas’a emanet etti.
Pomerantsev, aynı zamanda hem Institute of Modern Russia’nın eş raportörü ve hem de Information Warfare Initiative’in eş sorumlusu olsa da, artık 11 Eylül’e göndermede bulunmuyor ve Suriye’ye karşı yürütülen savaşı merkeze almıyor ama sadece Kremlin’in hareketlerini tahmin etmeye yarayan geri dönüşlü bir tema olarak kabul ediyor. Bütün oklarını her ikisi de Rus devlet kurumları olan Russia Today televizyon kanalı ve Sputni haber ajansı’na yöneltiyor.
Şubat 2015’te, Fransız Sosyalist Partisinin düşünce kuruluşu ve National Endowment for Democracy’nin (NED) irtibat aracı Jean-Jaurès Vakfı, bayrağı devralıp Komploculuk, bir envanter adlı notu yayınlar [8]. Not, Rusya ile ilgili gelişmeleri görmezden gelmekte ve tartışmayı Cass Sunstein’in bıraktığı noktadan devralmaktadır. Açık ve seçik bir biçimde « komplocuların » kendilerini ifade etmelerinin yasaklanmasını öğütlemektedir. Bu arada Eğitim Bakanı da kendi payına, öğrencileri okullarda « komploculara » karşı uyarmak için atölyeler düzenler.
19 ve 20 Mart 2015’te Avrupa Konseyi, Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’den, Rusya’nın Ukrayna ile ilgili dezenformasyon kampanyalarını kınamak üzere bir « stratejik iletişim » planı hazırlamasını ister. Konsey ne 11 Eylül’den, ne de Suriye’ye karşı savaştan söz ediyordu ve dönüp dolaşıp sadece Ukrayna’daki olaylara gelmek için hedef değiştiriyordu.
Nisan 2015’te Bayan Mogherini, Avrupa Dış İlişkiler Servisi (İngilizce kısaltmasıyla EEAS) bünyesinde bir stratejik iletişim birimi kurar [9]. Bir İngiliz MI6 ajanı olan Giles Portman tarafından yönetilen birim, haftada iki gün birçok Avrupalı gazeteciye Moskova’nın kötü niyetini ortaya koyma iddiasında olan ve Avrupa medyalarını bol bol besleyen kanıtsal belgeler dağıtıyor.
NATO Stratejik İletişim Merkezi kurulur kurulmaz, Atlantic Council’in bir birimi olan Digital Forensics Research Lab’ı kendine yardımcı olarak alır. NATO tarafından bir Stratejik İletişim El Kitabı yazılır. Bu el kitabı, Kamu diplomasisi, halkla ilişkiler (Public Affairs), askeri halkla ilişkiler, elektronik iletişim sistemleri harekatları (Information Operations) ve Psikolojik harekatlar alanında daha önceki tüm düzeneğin yerine geçmeyi ve eşgüdümünü yapmayı hedefliyor.
Bugün Avrupa Parlamentosu üyesi olan eski Polonya Dışişleri Bakanı Anna Fotiga, NATO’dan esinlenerek, 23 Kasım 2016’da Avrupa Parlamentosuna « Birliğin, üçüncü ülkeler tarafından kendisine yönelik propagandaya karşı koymayı hedefleyen stratejik iletişimine » ilişkin bir karar tasarısını onaylattı [10]. Hedef yeniden yer değiştiriyor: artık ne sadece 11/9’e (15 yıl kadar eski), ne de Suriye’ye karşı yürütülen savaşa ilişkin söyleme karşı koymak değil, ama Ukrayna olaylarının kınanması ve IŞİD’e ilişkin söylem arasında bir amalgam yaratılması söz konusu. Başa geri dönüyoruz: NATO’ya göre 11/9’a karşı çıkanlar El Kaide’yi rehabilite etmeyi hedefliyorlardı, Rusya’nın oyununa gelenler IŞİD gibi Batıyı yok etmeyi hedefliyorlar. Ve NATO’nun Doğu Halep’te El Kaide’yi destekliyor olmasının önemi yoktur.
Washington Post’ta 24 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan yankı uyandıran bir makalede [11], Propaganda or Not? adlı esrarengiz bir grup, sözde Kremlin tarafından Rus propagandasını aktarmak ve ABD kamuoyunu Trump’a oy vermeye itecek kadar zehirlemekle görevli 200 internet sitesinden –aralarında Voltairenet.org’un da yer aldığı- oluşan bir liste yayınladı.
Her ne kadar Propaganda or Not? sorumlularının isimlerini yayınlamasa da, dört oluşumu bir araya getirdiği anlaşılıyor: Polygraph, The Interpreter, Center for European Policy Analysis ve Digital Forensic Research Lab.
– Polygraph, Broadcasting Board of Governors tarafından kontrol edilen ABD’li devlet radyo ve televizyonu Voice of America’nın internet sitesidir.
– The Interpreter, dağıtımı artık Voice of America tarafından sağlanan, Institute of Modern Russia’nın dergisidir.
– Center for European Policy Analysis,Zbigniew Brzezinski ve Madeleine Albright tarafından yönetilen National Endowment for Democracy’nin yalancı ayağıdır.
– Son olarak da Digital Forensis Research Lab, bir Atlantic Council programıdır.
Propaganda or Not? tarafından yayınlanan bir belgede, Obama yönetimi tarafından finanse edilen kurumlardan doğan bu sözde STK, düşmanın adını koyuyor: Rusya. Bu ülkeyi, 11/9’e ilişkin gerçeğin ortaya çıkarılması hareketinin ve Suriye ve Kırım’a destek veren internet sitelerinin kaynağında olmakla suçluyor.
ABD Kongresi 2 Aralık 2016’da, Washington ve Moskova arasında her türlü askeri işbirliğini yasaklayan bir yasa tasarısını onayladı. NATO, birkaç yıl içerisinde McCarthyciliği yeniden harekete geçirdi.
titre documents joints
Complaint Voltaire Network International vs Prop or Not ?
Dışişleri Bakanlığı Başmüfettişine sunulan şikayet yazısı. Plainte déposée devant l’Inspecteur général du département d’Etat. Uluslararası Voltaire İletişim Ağı, 2 Aralık 2016.
(PDF - 43.4 kio)
[1] « 100 personnalités contestent la version officielle du 11 septembre », Voltaire İletişim Ağı, 26 Ekim 2004.
[2] «Axis for Peace», Voltaire İletişim Ağı.
[3] « La face cachée de l’Administration Obama », yazan Thierry Meyssan, Voltaire İletişim Ağı, 10 Kasim 2015.
[4] « Conspiracy Theories », Cass R. Sunstein & Adrian Vermeule, Harvard Law School, 15 Ocak 2008.
[5] « 11-Septembre : Obama congédie un de ses conseillers », Voltaire İletişim Ağı, 8 Eylül 2009.
[6] «The Menace of Unreality: How the Kremlin Weaponizes Information, Culture and Money», Peter Pomerantsev & Michael Weiss, The Interpreter/ Institute of Modern Russia, 2014.
[7] Information Warfare Initiative, resmi internet sitesi.
[8] « L’État contre la République », yazan Thierry Meyssan, Voltaire İletişim Ağı, 9 Mart 2015.
[9] “AB’nin Rusya karşıtı propagandası”, Tercüme Osman Soysal, Voltaire İletişim Ağı, 12 Temmuz 2016.
[10] “European Parliament Resolution on EU strategic communication to counteract propaganda against it by third parties”, Voltaire İletişim Ağı, 23 Kasim 2016.
[11] “Russian Propaganda Effort Helped Spread ’Fake News’ During the Election, Experts Say”, Craig Timberg, The Washington Post, 24 Kasım 2016.
Bizimle iletişimde kalınız
Bizi sosyal ağlardan takip ediniz
Subscribe to weekly newsletter