ABD Ulusal Savunma Stratejisi Komisyonu, 2017 yılında, Kongreye konuyla ilgili ayrıntılı rapor sunmak üzere kuruldu. Başlıca bilgi kaynağı, NED’in Savunma Bakanlığındaki eşdeğeri olan US İnstitute of Peace’tir. Dolayısıyla onun iki partili bakış açışı, gerçekte Pentagon’un Demokrat ve Cumhuriyetçi partilere savundurtmak istediğidir.
İlk bakışta bir Hollywood felaket filminin sahnelenmesinden farkı yoktur. Oysa bu ABD Kongresi tarafından ulusal savunma stratejisini incelemekle görevlendirilen Komisyonun 2018 resmi raporunda öngörülen senaryolarından biridir: « 2019’da, Letonya, Litvanya ve Estonya’da Rus halklarına karşı zulüm yapıldığına ilişkin yanlış haberlere dayanarak, Rusya bu ülkeleri işgal eder. ABD ve NATO güçleri karşılık vermeye hazırlanırken, Rusya, bir nükleer saldırı öngörerek, bu ülkelerdeki güçlerine karşı bir saldırının, bizzat Rusya’ya yönelik bir saldırı olarak kabul edileceğini ilan eder. Rus denizaltıları fiber-optik transatlantik kablolara saldırır ve Rus hackerleri ABD’deki elektrik şebekelerini keserken, Rus askeri güçleri ABD askeri ve ticari uydularını imha eder. İnternet ve cep telefonları kullanım dışı bırakılırken, en büyük ABD kentleri felç olur ».
Altı Cumhuriyetçi ve altı Demokrattan oluşan iki partili Komisyon, Asya’da da buna benzer bir senaryo öngörür: 2024 yılında Çin, Tayvan’a karşı beklenmedik bir saldırı gerçekleştirir ve bu ülkeyi işgal eder. Çin’in askeri yetenekleri artmaya devam ederken, ABD’ninkiler askeri harcamaların yetersiz olması nedeniyle olduğu yerde saydığından, ABD etkili bir müdahalede bulunabilecek durumda değildir.
Bu senaryolar, -Komisyon’a göre- ABD’nin güvenlik ve refahının son on yıllarda olmadığı kadar tehlike altında olduğu gerçeğinin örnekleridir ». İkinci Dünya Savaşı’ndan beri « ABD olağanüstü bir refah, özgürlük ve güvenlik dünyasının inşasına rehberlik etmiştir. Fazlasıyla yararlandıkları bu başarı, ABD’nin eşsiz askeri gücü sayesinde mümkün olabilmiştir ».
Ancak bugün itibariyle ordusu -« ABD’nin küresel nüfuzunun ve ulusal güvenliğinin omurgası »- tehlikeli bir düzeyde yıpranmış durumdadır. Bu durum « özellikle Çin ve Rusya olmak üzere otoriter rakiplerin bölgesel hegemonya ve güçlerini küresel ölçeğe yayma arayışında olmaları gerçeğinden kaynaklanmaktadır ». Komisyon, ABD’nin kendi ulusal çıkarlarının « zor seçimler ve gerekli yatırımları » gerçekleştirme konusundaki irade eksikliğiyle tehlikeye atılmasına izin vermesi durumunda, bunun öngörülemez boyutta ve belki de korkunç bir trajedi olacağı konusunda uyarıda bulunmaktadır. ABD böylece askeri harcamalarında (şu anda zaten federal bütçenin dörtte birine eşit olan) yıllık % 3 ila % 5’lik net bir artış önermektedir. Özellikle de « Çin, Kuzey Kore, Rusya ve terörist gruplar olmak üzere, beş rakibimizden dördünün faal olduğu (beşincisi İran) Hint-Pasifik bölgesinde, Amerikan güçlerinin (denizaltılar, stratejik bombardıman uçakları, uzun menzilli füzeler) konuşlanışını arttırmak için ».
Kongre raporundan yükselen stratejik vizyon –Komisyonun eşit sayıda Cumhuriyetçi ve Demokrat’tan oluştuğunu düşündüğümüzde daha da kaygı verici olan– şüpheye yer bırakmamaktadır. 1945’ten beri "olağanüstü bir refah, özgürlük ve güvenlik dünyasının inşası" için yürüttüğü savaşla 20 ila 30 milyon kişinin ölümüne (ayrıca savaşların dolaylı etkilerinden kaynaklanan yüz milyonlarca ölüme) yol açan Amerika Birleşik Devletleri, çok kutuplu bir dünyanın ortaya çıkmasıyla darmadağın olan imparatorluklarının üzerine inşa edildiği « eşsiz askeri güçlerini » muhafaza etmek için her şeyi yapmaya hazırdır.
Kongre Komisyonu, ABD’ye yönelik saldırı senaryoları planlamaktadır ki bu, dünyaya felaket getirecek olan kendi saldırgan stratejilerinin ayna görüntüsünden başka bir şey değildir.
Bizimle iletişimde kalınız
Bizi sosyal ağlardan takip ediniz
Subscribe to weekly newsletter